Alt Göz Kapağı Estetiği
Ana sayfa » Blog » Göz Kapağı Estetiği » Alt Göz Kapağı Estetiği
Alt göz kapağı estetiği nde ise yanak pozisyonuna dikkat ederek değerlendirme yapmak gerekmektedir. Eğer yanak dokusunda sarkma fazla ise yanak kaldırma (SOOF Lifting) ile birlikte alt göz kapağı estetiği yapılmalıdır.
Sadece göz altı torbalanması mevcut ise yağ yastıkçıklarının orijinal yerlerine gömülmesi ameliyatı uygulanır. Özellikle yağ alma işlemi uygulanmaz.
Alt göz kapağı ne kadar ?
Avrupa ülkelerinde alt göz kapağı ameliyatı fiyatı ortalama olarak 4000$ civarında. Ülkemizde fiyatlar daha uygun. Sitemizden net ücret paylaşamıyoruz. Yasaklı olduğu için. Ama WhatsApp hatlarımızdan yazarsanız, 2025 fiyat listesine ulaşabilirsiniz.
Ödeme Seçenekleri
- Nakit olarak
- Tüm kredi kartı ve banka kartları ile tek çekim.
- Anlaşmalı bankaların kredi kartları ile taksitle ödeme imkanı
Operasyon Karnesi
| Soru | Cevap |
|---|---|
| Süre | 1 Saat |
| Yer | Hastane |
| Anestezi türü | Genel anestezi |
| İşe dönüş | 3. gün (Ağır kaldırmadan) |
| İlk duş | 4. gün |
| Final iyileşme | 30 gün |
| Ameliyat izi | Deri alınırsa az miktarda |
| Eve dönüş | Aynı gün taburcu |
| İlk kontrol | 3. gün |
| İstanbul da kalma süresi | 4 gün |
| Etki süresi | Ortalama 5-7 yıl |
Alt göz kapağı ameliyatı nasıl yapılır
Alt göz kapağı ameliyatı, genellikle göz altındaki torbalanmaları veya sarkmaları düzeltmek için yapılan bir estetik cerrahi işlemdir. Bu ameliyat, göz altındaki fazla deri, yağ ve bazen kas dokusunu çıkararak daha genç ve dinlenmiş bir görünüm sağlamayı amaçlar. İşlem genellikle şu adımları içerir:
- Anestezi: Ameliyat, genellikle lokal anestezi altında yapılır, ancak bazı durumlarda sedasyon veya genel anestezi de kullanılabilir.
- Kesi Yapılması: Cerrah, göz kapağının altında, kirpik çizgisine yakın bir yerden veya göz kapağının iç tarafından (transkonjonktival yaklaşım) bir kesi yapar. Transkonjonktival yaklaşım, dışarıdan görünen bir yara izi bırakmaz.
- Yağ ve Fazla Deri Çıkarılması: Kesi üzerinden, alt göz kapağındaki fazla yağ dokusu çıkarılır veya yeniden konumlandırılır. Gerekiyorsa, fazla deri ve kas dokusu da çıkarılır.
- Dikişler: Kesiler, göz kapağının doğal konturlarına uyacak şekilde dikkatlice dikilir.
- İyileşme Süreci: Ameliyat sonrası genellikle hafif şişlik ve morluklar oluşur. Bu belirtiler birkaç hafta içinde azalır. Cerrah, iyileşme sürecini kolaylaştırmak için özel talimatlar verecektir.
- Sonuçlar: İyileşme süreci tamamlandığında, alt göz kapaklarının daha pürüzsüz ve sıkı bir görünüme kavuştuğu görülür.
Yağ torbalarının alınması şeklinde yapılan ameliyatların sonucunda oluşan gözlerde çukurlaşma ve yaşlı-yorgun bakış bu yöntemin kullanılması ile engellenir. Bu oldukça önemli bir teknik ayrıntıdır.
Alt göz kapağı ameliyatı riskleri
Alt göz kapağı ameliyatının potansiyel riskleri şunları içerebilir:
Enfeksiyon ve Kanama – anesteziye bağlı riskler – gözde kuruluk ve rahatsızlık – ameliyat izi kalma riski – asimetri ve estetik sonuçlardan memnuniyetsizlik – görme sorunları – doku hasarı ve iyileşme sorunları

Alt göz kapağı ameliyatı iyileşme süreci
- İlk Birkaç Gün: Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün en kritik dönemdir. Bu süre zarfında, şişlik ve morluklar maksimum seviyede olabilir. Gözlerde hafif rahatsızlık ve kuruluk hissi olabilir. Hastalar genellikle bu dönemde dinlenmeye ve gözlerini yormamaya teşvik edilir.
- İlk Hafta: İlk hafta sonunda, şişlik ve morluklar azalmaya başlar. Genellikle, ameliyattan bir hafta sonra dikişler alınır.
- İkinci Hafta: İkinci hafta sonuna kadar, çoğu şişlik ve morluk önemli ölçüde azalmış olur. Bu noktada, birçok hasta günlük aktivitelerine ve işlerine dönebilir.
- Bir Ay: Ameliyattan bir ay sonra, çoğu iyileşme tamamlanmış olur. Ancak, tam sonuçların görülmesi için birkaç ay gerekebilir.
- Birkaç Ay: Tam iyileşme ve nihai sonuçların görülmesi genellikle birkaç ayı bulabilir. İyileşme süreci boyunca, cildin tamamen yerleşmesi ve şişliğin tamamen inmesi için zaman gereklidir.
Bu genel bir rehber olmakla birlikte, her hastanın iyileşme süreci farklıdır. Cerrahınız, sizin özel durumunuza göre daha spesifik talimatlar ve beklentiler sunacaktır. Ameliyat sonrası önerilen bakım talimatlarına uymak, iyileşme sürecini hızlandırabilir ve olası komplikasyon riskini azaltabilir.

Dikişsiz alt göz kapağı ameliyatı
Geleneksel dikişli yöntemlere kıyasla daha az invaziv bir tekniktir. Bu işlemde, göz kapağının iç kısmından (transkonjonktival yol) küçük bir kesi yapılarak fazla yağ dokusu alınır veya yeniden şekillendirilir. Cilt yüzeyinde herhangi bir kesi olmadığı için dikiş atılmasına gerek kalmaz ve iyileşme süreci daha hızlı ve konforlu olur.
Alt göz kapağı ameliyatını kim yapar
Ameliyatı sadece estetik cerrahlar yapar. Plastik cerrahi dışında ki hiçbir branş doktorunun bu ameliyatı yapmasına yetkisi yoktur. Göz doktorlarının da alanı değildir. Onlar sadece gözün fonksiyonel sorunları ile ilgilenir.
Göz altı torba ameliyatı
Göz altı torbalarını almadan, sadece yeniden dağıtarak yapılan işlem yağ transferi veya yağ pedlerinin yeniden konumlandırılması (repositioning) olarak adlandırılır. Bu teknikte, göz altındaki yağ torbaları tamamen çıkarılmaz; bunun yerine, göz altındaki çöküklükleri ve gölgeleri gidermek için daha dengeli bir şekilde yeniden düzenlenir.
Göz altı torba ameliyatı nasıl yapılır
- Ameliyat, genellikle transkonjonktival yöntemle yani göz kapağının iç kısmından kesi yapılarak gerçekleştirilir.
- Fazla yağı almak yerine, alt göz kapağındaki boşluklara doğru kaydırılarak daha pürüzsüz ve genç bir görünüm elde edilir.
- Cilt yüzeyinde herhangi bir kesi veya dikiş olmadığı için iyileşme süreci hızlıdır.
- Genel anestezi ile yapılır ve hasta aynı gün taburcu edilir.

Doğal Alt Göz Kapağı Ameliyatı: “Kendin Gibi” Görünmenin İlkeleri
Doğal alt göz kapağı ameliyatı (blefaroplasti), sadece torbaları veya fazla deriyi almakla ilgili değildir; asıl amaç, yorgun ifadeyi giderirken hastanın kendine özgü karakterini ve bakışını korumaktır.
Bu ameliyatı düşünen hastaların en derin korkularından biri şudur: “Ameliyattan sonra hala kendime benzeyecek miyim?” Doğal bir sonuç, bu sorunun cevabının “Evet, sadece daha dinlenmiş ve genç bir versiyonunuz gibi” olmasını sağlamaktır.
Doğal Olmayan Sonuçların Nedenleri
Ameliyat sonrası göz şeklinde bozulma veya yapay bir görünüm, genellikle cerrahi tekniğe bağlıdır. İstenmeyen değişiklikler şunlardır:
- Gözlerin Yuvarlaklaşması veya “Patlak Göz” İfadesi: Bu, en sık korkulan sonuçtur. Genellikle gereğinden fazla deri çıkarılması nedeniyle alt göz kapağının aşağı doğru çekilmesinden (ektropion veya kapak çekilmesi) kaynaklanır.
- Destek Eksikliği: Özellikle yaşı ilerlemiş veya doku yapısı gevşek olan hastalarda, göz kapağı yapısının cerrahi sırasında ayrıca desteklenmemesi, kapağın pozisyonunu koruyamamasına ve şeklinin bozulmasına yol açar.
Doğal Sonuç İçin Cerrahın Rolü ve Felsefesi
Doğal bir sonuç elde etmek, cerrahın teknik becerisi kadar cerrahi felsefesiyle de doğrudan ilgilidir.
Amaç, yeni bir göz şekli yaratmak değil, hastanın kendi anatomisinin daha genç bir versiyonunu restore etmektir. Bu, “değişmiş” değil, “dinlenmiş” bir görünüm hedefler.
Bunu başarmak için modern cerrahide kullanılan temel prensipler şunlardır:
1. Koruyucu Yaklaşım (Konservatif Cerrahi)
Doğallığın anahtarı, “ne kadar çok, o kadar iyi” anlayışından kaçınmaktır. Cerrah, sadece kesinlikle gerekli olan miktarda doku (deri veya yağ) çıkarmalıdır. Çoğu zaman, yağ dokusunu çıkarmak yerine yerini değiştirmek (gözyaşı oluğunu doldurmak için) çok daha doğal ve çökük olmayan bir görünüm sağlar.
2. Göz Kapağı Desteğinin Sağlanması (Kantopeksi)
Göz kapağı tonusu (sıkılığı) zayıfsa, sadece deri veya yağ çıkarmak yetmez; bu durum kapağın aşağı çekilmesine davetiye çıkarır.
- Göz kapağı gevşekliği olan hastalarda, ameliyat planına mutlaka kantopeksi gibi prosedürler eklenmelidir.
- Kantopeksi, kapağın dış köşesini kemiğe asarak destekler. Bu işlem, gözün badem şeklinin korunması ve çekilme riskinin önlenmesi için esastır.
3. Cinsiyete Özgü Planlama
Estetik hedefler cinsiyete göre farklılık gösterir ve bu ayrımı bilmek, doğal sonuçlar için kritiktir.
- Erkek Blefaroplasti: Amaç, maskülen ifadenin korunmasıdır. Göz altı torbaları giderilirken, kaş ve göz kapağı hattı genellikle daha düz tutulur. Aşırı çekik veya “feminen” bir görünümden kaçınılır.
- Kadın Blefaroplasti: Torbalar giderilirken, hastanın tercihine göre gözün dış köşesinin hafifçe yukarı doğru kaldırıldığı, daha çekik bir form arzu edilebilir.
Özetle; doğal bir alt göz kapağı sonucu, agresif doku çıkarmaktan kaçınan, göz kapağının desteğini güçlendiren ve hastanın bireysel (cinsiyet dahil) anatomisine saygı duyan bir cerrahi planlama ile elde edilir.
Revizyon Alt Göz Kapağı Ameliyatı
Revizyon alt göz kapağı ameliyatı, daha önce alt göz kapağı estetiği (blefaroplasti) geçirmiş ancak istenen sonuca ulaşamamış, komplikasyon yaşamış veya sonuçtan memnun kalmamış hastalar için yapılan ikincil bir düzeltme işlemidir.
Bu, cerrahi alanında son derece niş ve değerli bir konudur. İlk ameliyatın yarattığı hayal kırıklığı veya fiziksel rahatsızlık nedeniyle revizyon cerrahisi arayan hastalar genellikle sıkıntılıdır. Bu nedenle, bu karmaşık anatomiyi düzeltebilecek, deneyimli ve gerçek bir uzman arayışındadırlar.
Revizyonun Yaygın Nedenleri
Hastaların ikinci bir ameliyata ihtiyaç duymasının başlıca nedenleri şunlardır:
- Ektropion veya Kapak Çekilmesi: Bu, revizyonun en yaygın nedenidir. Alt göz kapağının aşağı doğru çekilmesi veya dışa dönmesi durumudur. Bu durum, gözün kurumasına, yaşarmasına ve estetik olarak hoş olmayan bir görünüme yol açar. Onarımı, genellikle karmaşık onarım teknikleri (örneğin, kantal destek ve doku greftleri) gerektirir.
- Yetersiz Düzeltme: İlk ameliyatta, göz altı torbalanmasına neden olan yeterli miktarda yağ veya sarkan deri çıkarılmamıştır. Sonuç olarak, hasta ameliyattan sonra hala yorgun veya yaşlı bir görünümde olabilir.
- Aşırı Düzeltme (Çökme): İlk cerrahide çok fazla yağ dokusunun çıkarılması durumudur. Bu, gözlerin içe çökük, oyuk ve iskeletleşmiş görünmesine neden olarak doğal olmayan bir sonuç doğurur.
- Asimetri: İlk ameliyat sonrasında iki göz arasında kabul edilemez bir estetik fark kalmasıdır.
Revizyon Cerrahisinin Temel Zorlukları
Revizyon ameliyatları, ilk ameliyatlara göre çok daha karmaşık ve teknik olarak zordur. Başlıca zorluklar şunlardır:
- Skar Dokusu: İlk ameliyattan kalan iç yara dokusu (skar), bölgenin doğal anatomisini değiştirir ve doku katmanlarını birbirine yapıştırır. Bu durum, cerrahın anatomik planları ayırt etmesini zorlaştırır ve ikinci ameliyatı teknik olarak çok daha zor hale getirir.
- Doku Eksikliği: Revizyonun en kritik zorluklarından biridir. Özellikle ektropion (kapak çekilmesi) onarımında, göz kapağını normal pozisyonuna getirmek için yeterli miktarda sağlıklı deri veya iç destek dokusu kalmamış olabilir. Bu gibi durumlarda, sorunu düzeltmek için vücudun başka bir yerinden (genellikle kulak arkası veya üst göz kapağı) deri grefti (doku yaması) alınması gerekebilir.
Özetle; revizyon alt göz kapağı cerrahisi, değişmiş anatomi, skar dokusu ve potansiyel doku eksikliği gibi faktörler nedeniyle yüksek düzeyde uzmanlık, deneyim ve hassasiyet gerektiren ileri düzey bir cerrahi alandır.
Bu ameliyatlarda kullanılan spesifik cerrahi teknikler (örneğin, yağ grefti, orta yüz kaldırma veya kantopeksi) hakkında daha fazla bilgi ister misiniz?
Sıkça Sorulan Sorular
“Negatif vektör”, profilden bakıldığında göz küresinin elmacık kemiğinden daha önde olduğu anatomik bir durumu ifade eder. Bu yapı, alt göz kapağının desteğinin daha zayıf olduğu anlamına gelir ve ameliyat sonrası kapağın aşağı çekilme (ektropion) riskini artırır. Bu hastalarda cerrahi planlama çok daha hassas yapılır; genellikle kapağın dış köşesini güçlendiren ve destekleyen kantopeksi gibi ek prosedürler, ameliyatın ayrılmaz bir parçası olarak plana dahil edilir.
Bu, morluğun nedenine bağlıdır. Eğer morluk, göz altı torbasının yarattığı bir gölgeden kaynaklanıyorsa, ameliyat bu gölgeyi ortadan kaldırarak görünümü önemli ölçüde iyileştirir. Ancak morluğun nedeni ciltteki pigmentasyon (renk koyuluğu) veya cilt inceliği ise, cerrahi tek başına çözüm olmaz. Bu durumlarda, lazer tedavileri, kimyasal peeling veya mezoterapi gibi ek tedavilerle kombine bir yaklaşım en iyi sonuçları verir.
Evet, ektropion gibi durumlar revizyon cerrahisi ile düzeltilebilir. Revizyon ameliyatları, ilk ameliyattan kalan skar dokusu nedeniyle anatomik planların bozulmuş olması ve genellikle doku (özellikle deri) eksikliği bulunması nedeniyle daha zor ve karmaşıktır. Bu ameliyatlar, bu alanda özel deneyim ve uzmanlık gerektiren, destekleyici greftler veya doku kaldırma teknikleri gibi ileri düzey manevralar içerebilir.
Tiroid göz hastalığı olan hastalar ameliyat olabilir, ancak kritik bir şartla: Hastalığın aktif, yani iltihaplı ve değişken döneminde olmaması gerekir. Ameliyat, ancak hastalık en az 6 ay boyunca stabil hale geldikten sonra, endokrinoloji ve göz doktorunuzla koordinasyon içinde planlanmalıdır. Aktif hastalık sırasında yapılan cerrahi, öngörülemeyen sonuçlara ve komplikasyonlara yol açabilir.
Bu çok önemli bir ayrımdır. Festonlar, standart yağ torbalarından farklı olarak elmacık kemiği üzerinde yer alan sıvı ve gevşek doku birikimleridir. Standart blefaroplasti festonları düzeltmez ve hatta kötüleştirebilir. Festonların tedavisi daha karmaşıktır ve genellikle orta yüz germe, lazerle cilt sıkılaştırma veya doğrudan çıkarma gibi özel tekniklerin bir kombinasyonunu gerektirir. Bu durumun doğru teşhisi, etkili bir tedavi için ilk adımdır.
Şiddetli ve kontrolsüz göz kuruluğu bir engel teşkil edebilir. Ameliyat, göz kuruluğu semptomlarını geçici olarak artırabilir. Bu nedenle, ameliyat öncesinde bir göz doktoru tarafından durumunuzun değerlendirilmesi ve kontrol altına alınması önemlidir. Kontrol altındaki durumlarda, ameliyat sonrası özel damlalar ve önlemlerle süreç güvenli bir şekilde yönetilebilir.
Göz altı torbalanmasına yanaklardaki sarkma da eşlik ediyorsa, sadece göz kapağı ameliyatı yapmak yetersiz kalabilir ve “ameliyat olmuş ama hala yorgun” bir ifadeye neden olabilir. Bu durumlarda, alt göz kapağı kesisi aracılığıyla sarkan yanak dokusunu da yukarı kaldırmak (orta yüz germe), hem göz altını hem de yanağı aynı anda gençleştirerek bütünsel ve çok daha etkili bir sonuç yaratır.
Bu, hastaların en haklı endişelerinden biridir. Deneyimli bir cerrah, gözün doğal badem şeklini korumaya odaklanır. Bu risk, genellikle gereğinden fazla deri çıkarıldığında veya göz kapağı desteği zayıf olan hastalarda ortaya çıkar. Bunu önlemek için, ameliyat öncesi göz kapağı sıkılığını dikkatle değerlendirir ve gerekirse kapağın dış köşesini destekleyen (kantopeksi) ek bir işlemle kapağın pozisyonunu güvence altına alırız.
Evet, kesinlikle engeller. Yağları tamamen çıkarmak, zamanla göz altında hacim kaybına ve çökük bir görünüme yol açabilir. Yağları, gözyaşı oluğu denen çukurluğa yayarak yeniden konumlandırmak ise hem torbayı düzeltir hem de bu çukurluğu doldurarak göz kapağı ile yanak arasında pürüzsüz ve doğal bir geçiş sağlar. Bu, çok daha modern ve üstün bir tekniktir.
Eğer cildinizde sarkma veya fazlalık yoksa, “izsiz” olarak da bilinen transkonjonktival yöntem sizin için idealdir. Bu teknikte kesi göz kapağının içinden yapılır, sadece yağ torbaları alınır veya yeniden konumlandırılır ve dışarıda hiçbir iz kalmaz.
Son Güncelleme : 29.10.2025